Ankilozan Spondilit Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri
Ankilozan spondilit, omurga ve sakroiliak eklemleri etkileyen, genetik yatkınlığın (özellikle HLA-B27) ve çevresel tetikleyicilerin rol oynadığı kronik inflamatuar bir spondiloartrittir. Tipik olarak sabah tutukluğu ve hareketle azalan inflamatuar bel-kalça ağrısı ile seyreder; ilerleyen olgularda omurga ankilozu, göğüs duvarı hareketlerinde kısıtlılık ve üveit gibi dış iskelet bulguları görülebilir. Tanıda klinik değerlendirme ile birlikte röntgen ve erken dönemde duyarlı olan MRG kullanılır; CRP/ESR yükselişi ve HLA-B27 varlığı tanıyı destekler ancak tek başına belirleyici değildir. Yönetimde NSAİİ ve düzenli egzersiz-fizik tedavi temel olup, yetersiz yanıtlı hastalarda TNF veya IL-17 inhibitörleri gibi biyolojik ajanlar tercih edilir. Tedavinin amacı ağrıyı ve inflamasyonu azaltmak, fonksiyonu korumak ve deformiteyi önlemektir. Erken tanı ve yaşam tarzı düzenlemeleri hastalığın ilerlemesini yavaşlatır ve yaşam kalitesini artırır.
Ankilozan Spondilit Nedir?
Ankilozan spondilit (AS), omurga ve sakroiliak eklemleri öncelikle etkileyen, kronik ve ilerleyici bir spondiloartrit türüdür. Tipik olarak 20-40 yaş arasında başlar ve erkeklerde daha sık görülür. İnflamatuar bel-kalça ağrısı, sabah tutukluğu ve istirahatle kötüleşip hareketle azalan şikayetler ön plandadır. Uzun dönemde omurlar arasında köprüleşme (ankiloz) gelişebilir; bu durum esneklik kaybı, duruş bozukluğu ve ileri olgularda “bambu omurga” görünümüne yol açabilir. Gözde üveit, büyük eklem tutulumu ve nadiren kalp-aort ile akciğer etkilenimi görülebilir.
Ankilozan Spondilit Neden Olur?
Kesin neden bilinmemekle birlikte genetik yatkınlık (özellikle HLA-B27), bağışıklık sistemi düzensizliği ve çevresel etmenlerin etkileşimi sorumludur. HLA-B27 varlığı riski artırır ancak hastalık için tek başına yeterli değildir. Bağırsak mikrobiyotasındaki değişimler, bazı enfeksiyonlar ve mekanik stresler, bağışıklık yanıtını tetikleyerek hastalığın başlamasına veya alevlenmesine katkıda bulunabilir.
- Genetik yatkınlık (HLA-B27 ve diğer genler)
- Bağışıklık sistemi düzensizliği (otoinflamatuar/otoimmün süreç)
- Çevresel tetikleyiciler (enfeksiyonlar, mikrobiyota değişimi, stres)
Ankilozan Spondilit İle Ortaya Çıkabilecek Riskli Durumlar
Şiddetli olgularda yeni kemik oluşumu omurlar arasında köprüleşmeye yol açarak hareketi kısıtlar. Göğüs duvarının sertleşmesi solunumu ve akciğer kapasitesini azaltabilir. Üveit atakları ani göz ağrısı, ışığa hassasiyet ve bulanık görme ile seyreder ve acil değerlendirme gerektirir. Osteoporoz ve omurga kırıkları nörolojik riskleri artırabilir. Aort tutulumu aort kapağı işlevini bozarak kardiyak sorunlara neden olabilir.
Ankilozan Spondilit Belirtileri
Erken dönemde bel ve kalçada istirahatle artan, hareketle azalan ağrı ve tutukluk tipiktir. Boyun ağrısı, yorgunluk, göğüs kafesinde sertlik ve nefesle artan ağrı, topuk ve entez bölgelerinde hassasiyet görülebilir. Gözde kızarıklık ve ağrı (üveit) ile sindirim sistemi şikayetleri eşlik edebilir.
- Kronik inflamatuar bel/sırt ağrısı ve sabah tutukluğu
- Bel-boyun hareketlerinde kısıtlılık
- Sakroiliak eklem ağrısı
- Göğüs duvarında sertlik, nefes alırken ağrı
- Yorgunluk, halsizlik
- Göz iltihabı (üveit): kızarıklık, ağrı, bulanık görme
Ankilozan Spondilit Nasıl Teşhis Edilir?
Tanı, ayrıntılı öykü ve fizik muayene ile başlar; omurga hareket açıklığı, sakroiliak hassasiyet ve göğüs ekspansiyonu değerlendirilir. Görüntülemede röntgen ile sakroiliit bulguları araştırılır; erken dönemde MRG, kemik ve yumuşak dokulardaki inflamasyonu saptamada daha duyarlıdır. Laboratuvarda CRP/ESR artışı inflamasyonu destekler. HLA-B27 testi tanıya yardımcıdır fakat tek başına belirleyici değildir.
Ankilozan Spondilit Tedavisi
Tedavinin hedefi ağrı ve inflamasyonu azaltmak, fonksiyonu korumak ve deformiteyi önlemektir. İlk basamakta NSAİİ’ler kullanılır; düzenli egzersiz ve fizik tedavi temel yaklaşımlardır. Yetersiz yanıtta TNF veya IL-17 inhibitörleri gibi biyolojik ajanlar düşünülebilir; bu ilaçlar enfeksiyon riskini artırabileceğinden hekim kontrolünde ve uygun taramalar sonrası uygulanmalıdır. Cerrahi, ileri eklem hasarı veya kalça protezi gereksinimi gibi seçilmiş durumlarda gündeme gelir.
- NSAİİ: ağrı ve sertlikte azalma
- Biyolojik tedaviler: TNF/IL-17 inhibitörleri (seçilmiş olgular)
- Fizik tedavi ve egzersiz: duruş, esneklik ve güçlenme
- Gerektiğinde cerrahi girişimler
Ankilozan Spondilit İçin Yaşam Tarzı Değişiklikleri ve Evde Bakım
Düzenli aerobik ve germe egzersizleri, postür ve solunum çalışmaları esnekliği korur ve ağrıyı azaltır. Sıcak uygulamalar kas-eki z sertliğini, soğuk uygulamalar şişliği hafifletebilir. Sigaranın bırakılması akciğer fonksiyonlarını korur ve hastalık seyrini olumlu etkiler. Ergonomik oturma-uyuma alışkanlıkları ve dengeli, anti-inflamatuar beslenme önerilir.
Ankilozan Spondilit Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Ankilozan Spondilit Tamamen İyileşir mi?
AS kronik bir hastalıktır; tamamen iyileşme beklenmez. Erken tanı, düzenli takip, ilaç tedavisi ve egzersizle belirtiler kontrol altına alınabilir ve ilerleme yavaşlatılabilir.
Ankilozan Spondilit Hangi Yaşlarda Başlar?
En sık 20-40 yaş arasında başlar; nadiren ergenlikte görülebilir. Erkeklerde daha yaygındır ve belirtiler çoğu zaman sinsi başlangıçlıdır.
Ankilozan Spondilit Kalıcı Sakatlığa Neden Olur mu?
Tedavi edilmezse omurga ankilozu ve duruş bozukluğu ile kalıcı hareket kısıtlılığı gelişebilir. Uygun tedavi ve egzersizle bu risk belirgin şekilde azaltılabilir.
Ankilozan Spondilit Genetik midir?
Genetik yatkınlık önemli bir risk etmenidir. HLA-B27 sık görülür ancak bu gene sahip herkes hastalanmaz; çevresel faktörler de rol oynar.
Ankilozan Spondilit Gözleri Etkileyebilir mi?
Evet. Üveit, kızarıklık, ağrı ve bulanık görme ile ortaya çıkabilir; kalıcı görme kaybını önlemek için acil göz hekimi değerlendirmesi gerekir.
Ankilozan Spondilit ve Beslenme Arasındaki İlişki Nedir?
Dengeli, anti-inflamatuar beslenme (sebze-meyve, omega-3’ten zengin balık, tam tahıl) belirtileri hafifletmeye yardımcı olabilir. İşlenmiş gıda ve aşırı şeker tüketimi sınırlandırılmalıdır.
Ankilozan Spondilit Hastaları Nasıl Bir Yaşam Tarzı Benimsemelidir?
Düzenli egzersiz, sigarayı bırakma, ergonomik duruş alışkanlıkları, yeterli uyku ve hekim takibine uyum önerilir; gerektikçe sıcak/soğuk uygulamaları kullanılabilir.