Anevrizma Nedir? Beyin Anevrizması Belirtileri Nelerdir?


Anevrizma Nedir? Beyin Anevrizması Belirtileri Nelerdir?

Anevrizma, arter duvarının yapısal zayıflığına bağlı fokal dilatasyondur ve kraniyal lokalizasyonda rüptür gelişirse subaraknoid kanamaya yol açabilir. Beyin anevrizmaları çoğunlukla asemptomatik olup, rüptür veya büyüme durumunda ani şiddetli baş ağrısı ve nörolojik defisitlerle seyreder. Temel risk faktörleri arasında hipertansiyon, sigara, aile öyküsü ve bazı bağ dokusu hastalıkları yer alır. Tanı; BT/MR, MRA/BT anjiyografi ve ayrıntılı damar değerlendirmesi için DSA ile konur; kanama şüphesinde lomber ponksiyon düşünülebilir. Tedavi bireyselleştirilir ve cerrahi klipleme, endovasküler koil ile embolizasyon veya akış yönlendirici stentler gibi seçenekler içerir. Düşük riskli lezyonlarda yakın görüntüleme takibi ve risk faktörü modifikasyonu klinik yönetimin bir parçasıdır.

Anevrizma Nedir?

Anevrizma, atardamar duvarındaki yapısal zayıflık nedeniyle gelişen, kese ya da balonlaşma şeklindeki genişlemedir. En sık beyin damarlarında, aortta ve büyük arterlerde görülür. Zamanla büyüdükçe duvara binen basınç artar ve yırtılma riski yükselir. Bulgular anevrizmanın yerine ve boyutuna bağlıdır; bazı olgular tesadüfen saptanırken, bazılarında baş ağrısı, görme şikayetleri veya nörolojik yakınmalar ortaya çıkabilir. Yönetim; risk düzeyi, lezyon özellikleri ve hastanın klinik durumuna göre izlem veya girişimsel tedavi şeklinde planlanır.

Beyin Anevrizması Nedir?

Beyin anevrizması, beyin atardamarının zayıflamış bir bölümünün kesecik benzeri genişlemesidir. Çoğu hasta uzun süre belirti vermez; ancak anevrizma büyüdüğünde veya yırtıldığında ani ve çok şiddetli baş ağrısı, bulantı-kusma, görme bozukluğu, bilinç değişikliği ve felce kadar uzanan ciddi sonuçlara yol açabilir.

Gelişiminde genetik yatkınlık, kontrolsüz hipertansiyon, sigara kullanımı ve damar duvarını zayıflatan başka durumlar etkilidir. Görüntülemede tipik olarak saplı-kesecik biçiminde izlenebilir ve yırtılması subaraknoid kanama ile seyreder. Aile öyküsü olanlar ve yüksek riskli bireylerin düzenli kontrol ve uygun taramadan fayda görmesi mümkündür.

Beyin Anevrizması Belirtileri

Beyin anevrizmaları sessiz seyredebilir; ancak büyüme veya rüptür durumunda acil değerlendirme gerektiren belirtiler ortaya çıkar.

  • Ani başlayan, yaşamın en şiddetli baş ağrısı olarak tarif edilen baş ağrısı
  • Bulantı ve kusma, ışığa hassasiyet (fotofobi)
  • Ense sertliği ve boyunda ağrı
  • Görme bozukluğu, çift görme veya göz çevresinde ağrı
  • Konuşma bozukluğu, yüzde asimetri
  • Kolda veya bacakta uyuşma, güçsüzlük
  • Bilinç kaybı, bayılma ya da nöbet

Beyin Anevrizması Nedenleri

Anevrizma oluşumunda damar duvarını zayıflatan doğuştan veya edinilmiş faktörler rol oynar. Bazı kişilerde ailesel yatkınlık bulunurken, yaşam tarzı ve eşlik eden hastalıklar da riski artırır.

  • Kontrolsüz hipertansiyon
  • Sigara ve yoğun alkol kullanımı
  • Ateroskleroz (damar sertliği) ve yaşlanma ile elastikiyet kaybı
  • Bağ dokusu hastalıkları ve bazı kalıtsal sendromlar
  • Baş-boyun travmaları, nadiren enfeksiyonlar
  • Kadın cinsiyet ve ileri yaş

Beyin Anevrizması Tanısı ve Uygulanan Testler

Belirti vermeyen anevrizmalar sıklıkla başka nedenlerle yapılan tetkiklerde fark edilir. Semptom varlığında veya rüptür şüphesinde hızlı ve doğru görüntüleme esastır.

  • Bilgisayarlı Tomografi (BT): Akut kanamayı hızlıca göstermek için ilk basamak testtir.
  • Manyetik Rezonans (MR): Beyin yapıları ve anevrizmanın detaylı değerlendirilmesini sağlar.
  • Manyetik Rezonans Anjiyografi (MRA): Damar yapısını non-invaziv olarak görüntüler.
  • BT Anjiyografi (CTA): Kontrast madde ile damarların üç boyutlu değerlendirilmesini sağlar.
  • Kateter Anjiyografi (DSA): Ayrıntılı damar haritalaması için altın standarttır; tedavi planlamasında kritik öneme sahiptir.
  • Lomber Ponksiyon: BT negatifken subaraknoid kanama şüphesinde beyin omurilik sıvısında kan araştırılır.

Beyin Anevrizması Tedavisi

Tedavi; anevrizmanın boyutu, lokalizasyonu, şekli, rüptür riski ve hastanın klinik özellikleri dikkate alınarak multidisipliner biçimde belirlenir. Amaç, anevrizma kesesine kan akışını durdurarak rüptürün önlenmesi veya tekrar kanamanın engellenmesidir.

  • Cerrahi klipleme: Anevrizma boynuna metal klips yerleştirilerek dolaşımdan izole edilir.
  • Endovasküler koil (koilleme): Kateter aracılığıyla platin koiller anevrizma içine yerleştirilir ve pıhtı oluşumu sağlanır.
  • Akış yönlendirici stentler: Damar içi stentlerle akım, anevrizmadan uzağa yönlendirilir.
  • Tıbbi izlem ve risk kontrolü: Düşük riskli olgularda düzenli görüntüleme, kan basıncı kontrolü ve sigaranın bırakılması önerilir.
  • Subaraknoid kanama yönetimi: Rüptür sonrası yoğun bakım, komplikasyon önleme ve gerekli girişimsel tedaviler uygulanır.

Cerrahi Klipleme

Açık cerrahi ile kafatasına küçük bir pencere açılarak anevrizma boynu bulunur ve kalıcı metal klipsle kapatılır. Büyük, boynu belirgin ve uygun yerleşimli anevrizmalarda etkili bir yöntemdir; iyileşme süresi girişimin kapsamına göre değişir.

Endovasküler Koil (Koilleme)

Kasık ya da bilekten girilen kateterle anevrizma kesesine ultra ince platin koiller yerleştirilir. Minimal invazivdir ve iyileşme süresi kısadır; bazı olgularda zamanla ek koil veya tamamlayıcı girişimler gerekebilir.

Akış Yönlendirici Stentler

Geniş boyunlu veya tedavisi güç anevrizmalarda, damara yerleştirilen özel stentler kan akımını anevrizmadan uzağa yönlendirir. Böylece kesenin içi zamanla tromboze olur ve patlama riski azalır; seçilmiş hastalarda cerrahi ve koillemeye alternatif sağlayabilir.