Fraksiyonel Akım Rezervi (FFR) Testi Nedir, Nasıl Yapılır?


Fraksiyonel Akım Rezervi (FFR) Testi Nedir, Nasıl Yapılır?

Fraksiyonel akım rezervi (FFR), koroner darlıkların hemodinamik önemini gösteren, basınç temelli bir invaziv ölçümdür ve genellikle anjiyografi sırasında gerçekleştirilir. FFR değeri ≤0.80 olduğunda iskemiyle ilişkili anlamlı darlık düşünülür ve revaskülarizasyon için güçlü kanıt sunar. 0.81–0.89 aralığı sınırda kabul edilir; klinik bağlam, semptomlar ve ek testler ile birlikte değerlendirilmelidir. Uygun uygulama ve deneyimli operatörle FFR, tanısal doğruluğu ve tedavi seçimini iyileştirir, gereksiz stent/bypass oranını azaltır. İşleme bağlı komplikasyon riski düşüktür; erişim yeri kanaması, vazospazm veya aritmi gibi nadir olaylar görülebilir. Sonuçların yorumlanması, hastanın komorbiditeleri ve genel klinik durumu ışığında yapılmalıdır.

Fraksiyonel Akım Rezervi (FFR) Testi Nedir?

Fraksiyonel akım rezervi (FFR), koroner arterlerdeki darlıkların kalp kasına giden kan akışını ne derece sınırladığını gösteren, basınç temelli invaziv bir ölçümdür. Değer 0 ile 1 arasında ifade edilir; sayı azaldıkça darlığın kan akışını kısıtlama derecesi artar. FFR, hangi darlıkların klinik olarak anlamlı olduğunu ortaya koyarak gereksiz stent veya cerrahi girişimlerin önüne geçmeye yardımcı olur.

Fraksiyonel Akım Rezervi (FFR) Testi Nasıl Yapılır?

FFR ölçümü genellikle koroner anjiyografi sırasında yapılır. Lokal anestezi altında el bileği (radial) veya kasık (femoral) damarından girilerek, uca basınç sensörü yerleştirilmiş ince bir tel darlığın önüne ve arkasına ilerletilir. Gerek görüldüğünde damar yatağını en üst akıma çıkarmak için ilaçlar (örneğin adenosin) verilir ve basınç farkları kaydedilir. Bu sayede darlığın kalp kası üzerindeki gerçek etkisi hesaplanır.

  • Erişim: Radial veya femoral arter yoluyla kateterizasyon
  • Ölçüm: Basınç sensörlü tel ile darlık öncesi/sonrası basınçların karşılaştırılması
  • Destekleyici ilaçlar: Gerekirse hiperemi oluşturan ilaçlarla ölçüm hassasiyetinin artırılması
  • İzlem: İşlem boyunca ritim, tansiyon ve oksijen satürasyonunun takip edilmesi

FFR Hangi Durumlarda ve Kimler İçin Uygundur?

FFR, anjiyografide saptanan darlığın klinik önemini netleştirmek ve tedavi planını belirlemek için tercih edilir.

  • Koroner arter hastalığı belirtileri olan ve anjiyografide darlık görülen hastalar
  • Belirsiz derecede (orta) darlık saptanan lezyonların hemodinamik öneminin gösterilmesi
  • Revaskülarizasyon (stent/bypass) kararından önce objektif kanıt gereksinimi
  • Semptomu minimal veya olmayan ama darlık saptanan hastalarda riskin netleştirilmesi

FFR Kimler İçin Önerilir?

Aşağıdaki gruplar FFR için uygun adaylardır:

  • Kalp krizi, stabil/instabil anjina öyküsü olan hastalar
  • Tekrarlayan veya nedeni belirsiz göğüs ağrısı bulunanlar
  • Yüksek risk profili: Hipertansiyon, diyabet, hiperlipidemi, sigara, ailede erken yaşta KAH
  • Anjiyografide darlık saptanmasına rağmen semptomu sınırlı olan bireyler

FFR Sonuçları Nasıl Değerlendirilir?

FFR değeri 0–1 arasında raporlanır ve tedavi kararını yönlendirir:

  • ≤ 0.80: Klinik olarak anlamlı darlık; genellikle stent veya cerrahi gibi revaskülarizasyon düşünülür.
  • 0.81–0.89: Sınırda alan; semptomlar, yük testi/boyama yöntemleri ve klinik bağlamla birlikte karar verilir.
  • ≥ 0.90: Hemodinamik etkisi minimal; çoğu olguda invaziv tedavi gerekmez, tıbbi tedavi ve yaşam tarzı önerilir.

Sonuçlar hastanın yaşı, eşlik eden hastalıkları ve klinik bulgularıyla birlikte, kardiyolog tarafından bütüncül şekilde yorumlanmalıdır.

FFR Sonrasında Nelere Dikkat Edilmelidir?

İşlem sonrası kısa süreli istirahat ve damar giriş yerinin korunması önerilir. Aşağıdaki durumlarda sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır:

  • Giriş yerinde artan ağrı, şişlik, morarma, kanama veya enfeksiyon bulguları
  • Göğüs ağrısı, nefes darlığı, bayılma hissi
  • Ateş veya genel durumda belirgin kötüleşme

Hekimin reçete ettiği ilaçları düzenli kullanmak, kontrol randevularına uymak ve kalp dostu yaşam tarzı (dengeli beslenme, sigarayı bırakma, düzenli egzersiz) sürdürmek iyileşmeyi ve uzun dönem sonuçları iyileştirir.

FFR Testi Güvenilir mi?

FFR, geniş klinik çalışmalarla etkinliği kanıtlanmış, yüksek doğruluğa sahip bir yöntemdir. Doğru endikasyonda ve deneyimli ekiplerce uygulandığında, gereksiz stent/bypass oranını azaltır ve hasta sonuçlarını iyileştirir. Nadir görülen komplikasyonlar arasında erişim yeri kanaması, damar spazmı, ritim bozuklukları veya alerjik reaksiyonlar sayılabilir.

Sıkça Sorulan Sorular

Fraksiyonel Akım Rezervi (FFR) testi nedir?

Koroner darlıkların hemodinamik önemini göstermek için, basınç sensörlü tel ile yapılan invaziv bir ölçümdür; kalp kasına ulaşan etkin kan akışını sayısal olarak ortaya koyar.

Fraksiyonel Akım Rezervi (FFR) testi nasıl yapılır?

Anjiyografi sırasında, basınç teli darlık öncesi ve sonrasına ilerletilir; gerekirse damar içi ilaçlarla en üst akım koşulları sağlanır ve basınç farklarından FFR hesaplanır.

Fraksiyonel Akım Rezervi (FFR) testi ne zaman yapılmalıdır?

Anjiyografide saptanan orta dereceli ya da belirsiz darlıkların klinik önemini netleştirmek veya revaskülarizasyon kararı öncesi objektif kanıt gerektiğinde uygulanır.

Fraksiyonel Akım Rezervi (FFR) testi güvenilir mi?

Evet. Literatürde yüksek duyarlılık ve özgüllük bildirilmiştir; deneyimli ekiplerle uygulandığında tedavi kararlarını güvenle yönlendirir.

Fraksiyonel Akım Rezervi (FFR) testinin yan etkileri var mı?

Nadir de olsa giriş yeri kanaması, damar spazmı, aritmi, alerjik reaksiyon veya enfeksiyon gelişebilir. Riskler genellikle düşüktür ve ekip tarafından yakından izlenir.

Fraksiyonel Akım Rezervi (FFR) testinden sonra nelere dikkat edilmelidir?

Giriş yerini temiz ve kuru tutmak, ağır kaldırmaktan kaçınmak, ilaçları düzenli almak ve olağan dışı bulgularda hızla sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir.

Fraksiyonel Akım Rezervi (FFR) testi sonuçları nasıl değerlendirilir?

Genellikle ≤0.80 anlamlı darlığı gösterir; 0.81–0.89 sınırda kabul edilir ve klinikle birlikte değerlendirilir; ≥0.90 çoğunlukla hemodinamik olarak önemsizdir.