Kanser Tarama Testleri
Erken tanı, birçok kanser türünde yaşam süresini ve tedavi başarısını belirgin şekilde iyileştirir. Serviks, meme, kolorektal ve prostat kanserlerinde kanıta dayalı tarama yöntemleri (Pap smear, mamografi, dışkıda gizli kan/kolonoskopi, PSA ve rektal muayene) yaygın kullanılır. Yüksek riskli bireylerde cilt, tiroid, ağız içi ve akciğer için hedeflenmiş değerlendirmeler (dermatoskopi, ultrason ve biyopsi, düşük doz BT) önerilebilir. Kan testleri çoğu solid tümörde tek başına tanı koydurucu değildir; lösemide ise hematolojik bulgular yol göstericidir ve kesin tanı biyopsi ile konur. Genetik testler kalıtsal yatkınlığı saptamada, Tüm Vücut MR ise seçilmiş olgularda klasik taramaya tamamlayıcı olarak yararlıdır. Tarama aralıkları bireyin yaşı, aile öyküsü ve hekim önerisine göre kişiselleştirilmelidir.
Kanser Tarama Testleri
Erken tanı, kanser tedavisinin başarısını ve yaşam süresini artırır. Yakınma olmasa dahi belirli kanser türlerinde yaş ve risk durumuna göre düzenli tarama önerilir. Aşağıda en sık taranan kanser türleri ve kullanılan yöntemler özetlenmiştir.
Erken tanı ve genel ilkeler
- Tarama, semptomları olmayan bireylerde, kanseri klinik belirti vermeden yakalamayı amaçlar.
- Tarama aralığı ve yöntemi; yaş, cinsiyet, aile öyküsü ve kişisel risk faktörlerine göre hekimle birlikte belirlenmelidir.
- Alarm bulguları (yeni kitle, kanama, açıklanamayan kilo kaybı, uzun süren öksürük vb.) varsa tarama beklenmeden tıbbi değerlendirme yapılmalıdır.
Genetik değerlendirmeler ve Tüm Vücut MR
Ailede kanser öyküsü olan seçilmiş bireylerde tükürük ya da kan örneğinden DNA analizi ile kalıtsal yatkınlık araştırılabilir. Tüm Vücut MR, meme, prostat ve gastrointestinal tümörlerin erken bulgularını saptamada klasik taramaya tamamlayıcı olarak kullanılabilir.
Kan testleri ve sınırları
- Kan sayımı ve ilgili göstergeler lösemiyi düşündürebilir; kesin tanı için çoğu kez kemik iliği biyopsisi gerekir.
- Prostat, yumurtalık, tiroid, karaciğer ve testis tümörlerinde bazı kan belirteçleri yol gösterici olabilir; ancak lösemi dışında kan testleri genellikle tek başına tanı koydurmaz.
- İdrar yolu kaynaklı kanserlerden şüphede idrar sitolojisi istenebilir.
Kanserde erken teşhis için yaygın taramalar
Meme kanseri taraması
- 20’li yaşlardan itibaren kendi kendine meme muayenesi ve düzenli klinik muayene önerilir.
- 40 yaş sonrası yıllık mamografi, risk durumu ve hekim önerisine göre planlanır.
- Gerektiğinde ultrason, MR ve biyopsi; özel durumlarda duktoskopi ve PET-CT kullanılabilir.
Rahim ağzı (serviks) kanseri taraması
- Cinsel yaşamın başlamasıyla Pap smear ile düzenli tarama önerilir.
- Anormal sonuçlarda kolposkopi ve gerektiğinde biyopsi yapılır.
- Işıklı tarama yöntemi, öncü lezyonların saptanmasında Pap smear’i tamamlayabilir.
- HPV aşısı korunmaya katkı sağlar; aşılı bireylerde de tarama sürdürülmelidir.
Kolon ve rektum kanseri taraması
- Dışkıda gizli kan testi erken belirti verebilir; yaş ve risk durumuna göre aralıklar belirlenir.
- 50 yaşından itibaren kolonoskopi ile polip ve lezyonların saptanması ve çıkarılması önerilir.
- Gerektiğinde sigmoidoskopi, çift kontrastlı baryumlu grafi, BT (sanal kolonoskopi), US, MR ve PET-CT kullanılabilir.
- Kesin tanı için endoskopi sırasında biyopsi şarttır.
Prostat kanseri taraması
- PSA testi ve rektal muayene birlikte değerlendirilmelidir.
- PSA yüksekliği veya anormal muayene bulgusunda biyopsi endikedir.
- MR-ultrason füzyon biyopsisi, hedefe yönelik örnekleme doğruluğunu artırabilir.
Diğer kanser taramaları
Cilt (deri) kanseri taraması
- Açık tenliler ve çok sayıda beni olanlar düzenli dermatoloji muayenesi ve dermatoskopi ile izlenmelidir.
- Kesin tanı cerrahi çıkarım ve patoloji ile konur.
Akciğer kanseri taraması
- Yüksek risklilerde (ör. uzun süreli sigara içicileri, 55–74 yaş) yıllık düşük doz BT ile tarama mortaliteyi azaltabilir.
Tiroid kanseri değerlendirmesi
- Muayene ve TSH/T3/T4 ile başlangıç değerlendirmesi yapılır.
- Ultrason ile nodül özellikleri incelenir; şüphede ince iğne aspirasyon biyopsisi yapılır.
Ağız ve dil bölgesi kanseri taraması
- Sigara/alkol kullananlarda düzenli diş hekimi ve hekim kontrolü önerilir.
- Şüpheli lezyonlarda görüntüleme ve biyopsi ile tanı netleştirilir.
Lenfoma değerlendirmesi
- Boyun, koltuk altı veya kasıkta ağrısız, kalıcı lenf bezi büyümeleri; nedeni bilinmeyen ateş ve kilo kaybı durumunda tıbbi değerlendirme gerekir.
- Fizik muayene, kan testleri, akciğer görüntülemesi ve biyopsi tanıda kullanılır.
Ne zaman doktora başvurulmalı?
- Yeni gelişen veya büyüyen kitle, sebebi açıklanamayan kanama, kalıcı ağrı/öksürük, iştahsızlık ve kilo kaybı gibi bulgularda beklemeden başvurun.
- Tarama sıklığı ve yöntemleri için kişisel risklerinizi hekiminizle değerlendirin.