Kist Nedir? Kist Belirtileri ve Oluşabileceği Bölgeler
Kist, sıklıkla sıvı veya yarı katı içerik barındıran, vücutta pek çok bölgede oluşabilen kapalı bir keseciktir. Klinik tablo, kistin boyutu ve yerleşimine göre asemptomatik seyirden ağrı, şişlik ve organ disfonksiyonuna kadar değişebilir. Etiyolojide kanal tıkanmaları, hormonal düzensizlikler, enfeksiyonlar, genetik faktörler, kronik inflamasyon ve travma yer alır. Tanıda öykü ve muayeneyi ultrason, MRI/BT ve gerekli durumlarda aspirasyon-biyopsi izler. Tedavi; izlem, ilaç tedavileri, aspirasyon ve laparoskopi/eksizyon gibi cerrahi yaklaşımlar arasında, kistin özelliklerine göre bireyselleştirilir.
Kist Nedir?
Kist, içi genellikle sıvı, yarı katı materyal ya da gazla dolu olan, etrafı zarla çevrili kapalı bir keseciktir. Cilt altı, yumurtalıklar, böbrekler, meme, karaciğer, beyin ve kemikler gibi çok çeşitli dokularda ortaya çıkabilir. Çoğu kist iyi huyludur ve belirti vermeden tesadüfen saptanır; ancak yerleşim yerine ve boyutuna bağlı olarak ağrı, şişlik, baskı hissi ya da ilgili organda fonksiyon kaybı yapabilir.
Yaygın örnekler arasında epidermoid kistler (cilt altında keratin içeren şişlikler), yumurtalık kistleri (sıvı dolu kesecikler), ganglion kistleri (el-bilekte tendon/eklem çevresinde jel kıvamlı oluşumlar) ve basit böbrek kistleri sayılabilir. Bazı kistler enfekte olabilir, hızla büyüyebilir veya çevre dokulara bası uygulayarak müdahale gerektirebilir.
Kist Belirtileri Nelerdir?
Belirtiler kistin türü, boyutu ve konumuna göre değişir. Pek çok kist sessiz seyrederken, bir kısmı ağrı, hassasiyet, kızarıklık ve hareket kısıtlılığı gibi bulgularla kendini gösterebilir. İç organ kistlerinde ilgili organa özgü semptomlar öne çıkabilir.
- Yerel şişlik veya ele gelen yumru
- Hassasiyet ve ağrı; enfeksiyon varsa kızarıklık ve ısı artışı
- Karın veya pelvik ağrı, şişkinlik (yumurtalık kistlerinde)
- Sırt-bel ağrısı, idrar sorunları (böbrek kistlerinde)
- Hareket kısıtlılığı ya da rahatsızlık (ganglion kistlerinde)
- Baş ağrısı, bulantı, nörolojik bulgular (beyin kistlerinde)
- Ateş ve halsizlik (enfekte kistlerde)
Kist Neden Olur?
Kist oluşumunda birden çok mekanizma rol oynar. Deri ve bez kanallarının tıkanması, sıvı birikimine yol açarak kist gelişimine zemin hazırlar. Hormonal dengesizlikler (örneğin yumurtalık kistleri), enfeksiyonlar (bazı paraziter hastalıklar dahil), genetik yatkınlık, kronik inflamasyon, travmalar ve embriyonik gelişim anomalileri de önemli nedenler arasındadır. Çoğu kist iyi huylu olmakla birlikte, belirti veren ya da büyüyen lezyonların tıbbi olarak değerlendirilmesi gerekir.
Kist Türleri Nelerdir?
Kistler yerleşim yerine ve içerik özelliklerine göre sınıflandırılır. Aşağıda sık karşılaşılan kist türleri özetlenmiştir.
Yumurtalık Kistleri
Yumurtalıkta veya yüzeyinde oluşan sıvı dolu keseciklerdir. Çoğu fonksiyoneldir ve kendiliğinden gerileyebilir; ancak pelvik ağrı, şişkinlik ve adet düzensizliğine neden olabilir. Bazı tablolar hormonal dengesizliklerle ilişkilidir.
Rahim Kistleri
Rahim içinde ya da rahim ağzında görülebilir. Nabothi kistleri rahim ağzı bezlerinin tıkanmasıyla oluşur ve genellikle küçük, zararsız ve asemptomatiktir; nadiren büyüyüp rahatsızlık verebilir.
Böbrek Kistleri
Genellikle ince duvarlı, sıvı içerikli basit kistlerdir. Çoğu zararsızdır; büyüdüğünde ya da enfekte olduğunda sırt ağrısı, idrar yolu enfeksiyonu veya nadiren böbrek fonksiyon bozukluğu yapabilir. Genetik hastalıklarla ilişkili polikistik böbrek hastalığı ayrı bir tablodur.
Göz Kapağı (Şalazyon) Kistleri
Göz kapağı yağ bezlerinin tıkanması sonucu gelişir. Genellikle ağrısız şişlik şeklindedir; büyüdüğünde görme alanını etkileyebilir. Enfeksiyon eklenirse kızarıklık ve hassasiyet oluşur.
Epidermoid Kistler
Cilt altında keratin içeren, genellikle tıkanmış kıl köklerinden kaynaklanan iyi huylu şişliklerdir. Enfekte olduklarında kızarıklık ve ağrı görülebilir.
Ganglion Kistleri
El ve bilek çevresindeki eklem veya tendon kılıflarında gelişen, jel benzeri sıvı içeren oluşumlardır. Boyuta bağlı olarak hareket kısıtlılığı ve rahatsızlık yapabilir.
Meme Kistleri
Memede sıvı dolu, iyi huylu kitlelerdir. Özellikle adet öncesi dönemde hassasiyet ya da ağrı yapabilir ve klinik muayene/ultrasonla saptanır.
Pilonidal Kistler
Kuyruk sokumunda saç ve cilt artıklarıyla ilişkili gelişir. Enfekte olduğunda ağrı, kızarıklık ve akıntı görülebilir; otururken rahatsızlık belirginleşir.
Baker Kistleri
Diz arkasında eklem sıvısının birikimiyle oluşur. Artrit veya diz yaralanmalarıyla ilişkili olabilir; şişlik ve hareket sırasında rahatsızlık yapar.
Kist Tanısı ve Uygulanan Testler
Tanıda önce ayrıntılı öykü ve fizik muayene yapılır; kistin boyutu, hassasiyeti ve hareketliliği değerlendirilir. Görüntülemede ultrason sıvı-katı ayrımı ve iç yapının değerlendirilmesinde ilk basamaktır. Yerleşime göre MRI ve BT, çevre dokularla ilişki ve komplike özelliklerin saptanmasında kullanılır. Gerekli durumlarda ince iğne aspirasyonu veya biyopsi ile örnekleme yapılarak laboratuvar analizi istenir. Meme, yumurtalık ve deri kistlerinde duruma özel tetkikler (ör. meme ultrasonu/mamografi, pelvik ultrason) uygulanabilir.
Kist Tedavisi ve Uygulanan Yöntemler
Tedavi yaklaşımı kistin türü, boyutu, yerleşimi ve semptomlara göre bireyselleştirilir. Belirti vermeyen, iyi huylu kistler çoğu kez izlenir; semptomatik, büyüyen ya da enfekte kistlerde medikal veya cerrahi yöntemler tercih edilir.
Medikal Tedaviler
Ağrı ve inflamasyonun yönetimi, enfekte kistlerde uygun antibiyotikler ve hormonal ilişkili yumurtalık kistlerinde hormon düzenleyici ilaçlar düşünülebilir. Düzenli takipte boyut ve içerik değişimleri izlenir.
Drenaj (Aspirasyon)
Sıvı içerikli, büyük veya ağrılı kistlerde iğne ile sıvının boşaltılması uygulanabilir. Genellikle görüntüleme kılavuzluğunda yapılan bu işlem minimal invaziftir; ancak kist duvarı çıkarılmadığından tekrarlayabilir.
Laparoskopi
Özellikle karın içi kistlerin tedavisinde küçük kesilerden girilerek uygulanan minimal invaziv cerrahidir. Daha az ağrı ve hızlı iyileşme avantajı sunar.
Laparotomi
Büyük, karmaşık ya da malignite şüphesi taşıyan kistlerde açık cerrahi gerekebilir. Geniş görüş alanı sağlayarak güvenli çıkarım imkanı verir.
Eksizyon
Cilt kistlerinde (epidermoid/sebase) kist ve kapsülün tamamının çıkarılması nüks riskini azaltır. Çoğunlukla lokal anestezi ile uygulanır.
Marsupializasyon
Bartholin gibi kistlerde kistin açılıp kenarlarının dikilerek sürekli drenajın sağlanması tekrarlamayı önlemede etkilidir.
Ganglion Kistlerinin Çıkarılması
Hareket kısıtlılığı veya ağrı yapan ganglion kistlerinde cerrahi eksizyon uygulanabilir. Çevre dokudan bir miktar çıkarım nüks olasılığını azaltabilir.
Sık Sorulan Sorular (SSS)
Kist Patlarsa Ne Olur?
Kist içeriği çevre dokulara veya boşluklara yayılabilir; ani ağrı, hassasiyet ve enfeksiyon/iltihap riskinde artış görülebilir. Bu durumda tıbbi değerlendirme gerekir.
Rahimde Kist Tehlikeli mi?
Rahim ve rahim ağzı kistlerinin çoğu iyi huyludur. Ancak kalıcı ağrı, kanama veya büyüme varsa düzenli izlem ve gerekirse ileri değerlendirme önemlidir.
Kaç mm Kist Tehlikelidir?
Tehlike boyuttan çok kistin türüne, yerleşimine ve eşlik eden bulgulara bağlıdır. Net değerlendirme için klinik muayene ve uygun tetkikler gereklidir.
Memedeki Kistler Kol Ağrısı Yapar mı?
Çoğu meme kisti kol ağrısı yapmaz. Büyük, gergin veya enfekte kistler çevre dokulara basıyla ağrı oluşturabilir.
Kist Ağrı Yapar mı?
Kistler büyüdüğünde, gerildiğinde, enfekte olduğunda veya patladığında ağrıya neden olabilir. Ağrı yeni başladıysa ya da şiddetlendiyse değerlendirilmelidir.
Parapelvik Kist Nedir?
Böbrek pelvisine komşu bölgede yerleşen sıvı dolu kisttir. Çoğu asemptomatiktir; büyükse ağrı ve idrar akımında sorunlara yol açabilir.
Sol Memede Kist Kol Ağrısı Yapar mı?
Yerleşim tarafına bakılmaksızın, tipik meme kistleri kol ağrısı yapmaz; ancak boyut veya enfeksiyon varlığında çevre basısıyla ağrı görülebilir.
Kortikal Kist Ne Demek?
Böbreğin korteks (dış) tabakasında gelişen sıvı içerikli kisttir. Genellikle zararsızdır; büyürse ağrı veya nadiren fonksiyon etkilenmesi görülebilir.
Anekoik Kist Ne Demek?
Ultrasonografide iç ekosu olmayan, tamamen sıvı içerikli kist anlamına gelir. Çoğu iyi huyludur ve yakın takip dışında işlem gerektirmez.